Sayfalarım

4/24/2011

Gri

#Rüyamdan alıntı, çalıntı vs dir.#

Yaşadığım hayal kırıklarının üstüne küçük bir şato inşa ettim, saçlarımı sarkıttım aşağıya. Birileri tırmanmaya çalışırken canımı her yaktığında silkeleyiveriyorum saçlarımı, bir bir dökülüyor hepsi.
Bir kişi vardı saçlarıma asılmak yerine duvara merdiven dayayıp çıkmaya çalışan, çıkarken saçlarımı okşayan. Bile bile, canımı yakmadığı halde merdivenini  devirdim her çıkmaya çalıştığında. O da vazgeçti sonunda saçlarımda bir başkasını gördüğünde. Haklıydı, aldatmıştım onu. Saçlarımı her okşadığında aslında bir başkasının verdiği acıyı alıyordu.
En güzel günde bıraktım onu sanki herşey çok kötüymüş gibi. Aslında değildi. Acının peşinden gitmek istedim sadece. Yıllardır yaşadığım o şeye alışmıştım. Tatlı gelmeye başlamıştı. Bırakamadım, aksine hep daha fazlasını arzuladım çılgınlar gibi. Geceleri rüyalarıma girmeye başladı. Vücuduma kazıdığım şeylerin acısını onunla bağdaştırıp daha çok zevk aldım. Nerde canı yanan birşey gördüm kendimi onun yerine koyup acısını sömürdüm. Yavaş yavaş çürüttüm kendimi.
Bembeyaz masalımdan çıkıp zifiri karanlık bir yola saptım. Zaman geçtikçe karanlık arkada kalan beyaz masalımın rengine karıştı. Herşey gri oldu ve önüme geçti. Attığım her adım artık gri  olan masalıma doğru gidiyordu. İlk başlarda, parçalanmış ve beceriksizce birleştirilmiş hayallerime tamamen uyuyordu gri masalım. Ama masal güzelleştikçe rengi açılmaya başladı.
Şimdi yine kaybolmaya başladım. Masalımda rengi açılmayan tek bir şey var..